Nomadland, 2020 yapımı bir drama filmidir ve modern göçebeliği ele alıyor. Frances McDormand'ın canlandırdığı Fern karakteri, kocası vefat ettikten sonra yaşam tarzını ve alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalan bir kadındır. Fern, Amerika’nın batısında yer alan bir dizi küçük kasabaya ve doğal güzelliklere doğru yola çıkarak, geçici işlerde çalışmak ve yeniden hayata tutunmak için mücadele eder. Bu film, yalnızlık, kayıp ve dayanıklılık temalarını işleyerek, izleyiciyi göçebelerin hayatına dair derin bir bakış sunar. Yönetmen Chloé Zhao'nun olağanüstü anlatım tarzı ve sinematografi, izleyiciyi doğal manzaraların ve gündelik yaşamın yalınlığıyla büyülerken, film aynı zamanda bir topluluk duygusu ve insan ilişkilerini de ön plana çıkarır.
Frances McDormand, filmdeki başrol karakteri Fern'i canlandırarak olağanüstü bir performans sergiler. McDormand, kariyeri boyunca birçok ödül kazanmış ve bu filmdeki rolü ile 2021 Oscar Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştır. Diğer önemli oyuncular arasında David Strathairn, Linda May ve Swankie bulunmaktadır. David Strathairn, Fern’in karşılaştığı bir başka göçebe olan Dave karakterini canlandırırken, Linda May ve Swankie gibi diğer göçebeler, gerçek yaşam hikayelerinden esinlenerek filmde yer alarak, filmi daha otantik kılar. Filmdeki her karakter, Fern’in yolculuğunda ona eşlik eden, hikayesine zenginlik katan unsurlardır.
Nomadland'in ana fikri, bireyin kendi yolunu bulma çabası ve toplumsal normların dışına çıkışıdır. Film, modern yaşamın getirdiği zorluklar karşısında insanın nasıl dayanıklı kalabileceği, kayıp ve kabul temalarını işler. Fern'in göçebe yaşam tarzı, izleyiciye yalnızlığın yanı sıra bağımsızlık ve özgürlük hissini de deneyimletir. Alt metinde, toplumsal ve ekonomik sorunların birey üzerindeki etkileri vurgulanırken, insan ilişkilerinin önemi de gözler önüne serilir. Sürükleyici bir anlatım tarzı ve güçlü karakterlerle, film izleyiciye modern dünya içinde kaybolmuş bireylerin hikayesini empatiyle aktarır.
Nomadland, görsel olarak etkileyici manzaralar ve doğanın sunduğu güzellikleri öne çıkararak, izleyicilere derin bir atmosfer sunar. Zhao'nun yönetim tarzı, doğal ışık kullanımı ve gerçek yaşamdan alınan görüntüler ile birleşerek, filmin belgesel hissini artırır. Uzun planlar ve yavaş hareket eden çekimler, seyirciyi Fern'in yolculuğuna daha fazla dahil eder ve izleyicinin filmdeki dünyaya duygusal bir bağ kurmasını sağlar.