'Drive My Car' (Arabamı Kullan), Haruki Murakami'nin kısa hikayesinden uyarlanan, Ruiko ile hafızası tartışmalı Yusuke'nin aşk ve kayıplar üzerine derin bir yolculuğa çıktığı etkileyici bir filmdir. Yönetmen Ryusuke Hamaguchi, bu filmde, aşkın karmaşıklığını ve insanlarla olan ilişkilerimizin getirdiği zorlukları ustaca işliyor. Film, ruhsal bir yolculuğa çıkmakta ve izleyicilere sadece bir hikaye sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kendilerini sorgulamalarına neden oluyor. Eşini kaybetmiş bir adamın yaşadığı dönüm noktasıyla başlayan film, adamın hayata ve ilişkilere bakış açısını nasıl değiştirdiğini inceliyor. Kapsamlı bir karakter gelişimi ve büyüleyici bir anlatım tarzı sunan bu film, izleyicileri derin düşüncelere sevk ediyor.
Filmdeki oyuncular arasında Hidetoshi Nishijima, Toko Miura ve Reika Kirishima yer almaktadır. Hidetoshi Nishijima, güçlü bir performans sergileyerek Yusuke karakterini canlandırır. Toko Miura, onun içsel yolculuğunda ona rehberlik eden genç sürücü Misaki’yi canlandırır. Reika Kirishima ise geçmiş ile yüzleşmek zorunda kalan bir diğer karakterdir. Bu oyuncular, karakterlerine derinlik katarak hikayenin duygusal yükünü başarıyla taşımaktadır.
'Drive My Car', kayıplar, ilişkiler ve yeniden başlama temalarını ele alır. Film, yaşam zorlukları ve insanların birbirine olan bağlılıkları üzerine derin bir bakış sunmaktadır. Yusuke’nin eşini kaybetmesi, düş kırıklıkları ve o kaybı kabullenmesi üzerine kurgulanırken; aynı zamanda hayatın geçici ve değişken doğasına da vurgu yapar. Bu film, izleyicilere insanların geçmişlerini nasıl şekillendirdiğini ve yeni insanlarla kurulan ilişkilerin hayatımızda nasıl bir etkiye sahip olabileceğini gösterir. İnsanın içsel sancılarıyla yüzleşmesi ve kayıpların ardından yeniden ayağa kalkma çabası, filmin ana mesajını oluşturur. Bu da 'Drive My Car'ı, yapılarında derin bir anlam barındıran ve düşündüren bir eser haline getirir.
Film, minimalist ve durgun bir sinematografi ile izleyiciyi derin düşüncelere sevk ediyor. Yavaş çekim ve geniş açılar kullanılarak karakterlerin duygusal durumları izleyiciye aktarılırken, doğal manzaralar da başrolde. Ayrıca, aracın içiyle yapılan çekimler, karakterlerin içsel yolculuklarını yansıtırken, melankolik bir atmosfer yaratmaktadır.