Behzat Ç. Ankara Yanıyor, Türk dizi tarihinde iz bırakan Behzat Ç. karakterinin sinema uyarlaması olarak dikkat çekiyor. Film, başkent Ankara'nın karanlık yüzünü ve yeraltı dünyasını gözler önüne seriyor. Behzat, cinayetleri çözen bir dedektif olarak karşımıza çıkarken, kendi içsel çatışmaları ve adalet arayışıyla da izleyiciyi etkiliyor. Filmin kadrosunda, orijinal diziden tanıdığımız oyuncular yer alıyor. Bu proje, Behzat Ç. hayranları için büyük bir heyecan kaynağı olurken, dizinin ruhunu sinema perdesine taşıyor. Suç, aksiyon ve gerilim dolu sahneleriyle sinema salonlarında uzun süre konuşulacak bir film haline geliyor.
Behzat Ç. Ankara Yanıyor filminde oldukça başarılı bir oyuncu kadrosu yer alıyor. Haluk Bilginer, Behzat karakterini canlandırırken, Türk dizi dünyasının tanınmış yüzlerinden Suna Yıldızoğlu, Behzat'ın hem dostu hem de yardımcısı olan Eda'yı canlandırıyor. Ayrıca, filmde İlker Kaleli, yıllar sonra geri dönen eski bir dost karakteriyle dikkat çekiyor. Bu oyuncular, hem dramatik sahnelerde hem de çatışma anlarında güçlü performanslar sergileyerek izleyiciyi derinden etkiliyor. Filmin cast'ı, başrol oyuncularının yanı sıra, çeşitli yan karakterlerle de zenginleşiyor. Böylece, her biri kendine özgü hikayesini barındıran, katmanlı bir karakter havuzu oluşturulmuş oluyor.
Filmin ana teması, adaletin peşinde koşarken insanın kendi içsel çatışmalarıyla yüzleşme zorunluluğudur. Behzat Ç., sadece bir dedektif değil, aynı zamanda bir insan olarak da mücadele verir. Film, izleyicilere dostluk, sadakat ve ihanet temaları üzerine düşündürürken, aynı zamanda Ankara'nın çürümüş yapısını ve adalet sistemindeki eksiklikleri de ele alır. Bu bağlamda, Behzat'ın karakteri, izleyicilere her ne olursa olsun gerçeklerin ortaya çıkmasının bir gereklilik olduğuna dair bir mesaj verir. Tüm bu unsurlar, filmi sadece bir suç draması olmaktan çıkarıp, karakter derinlikleri olan bir yapım haline getirir.
Filmin sinematografik özellikleri, gerçekçilik ve dramatik anların vurgulandığı bir işçilik sergiler. Doğa ve şehir manzaraları arasında geçişler, Ankara'nın ruhunu pekiştirirken, gölgeler ve karanlık alanlar, suç dolu atmosferi oluşturur. Kamera açıları ve ışık kullanımı, gerilim anlarını güçlendirirken, başarılı ses tasarımı da sahnelerin yoğunluğunu arttırır. Genel olarak, film, izleyiciyi Ankara’nın karmaşasına dair derinlemesine bir bakış açısıyla buluşturur.