Eşkıya, 1996 yapımı bir Türk filmidir ve Türk sinemasının ikonik eserleri arasında yer alır. Yönetmenliğini Yavuz Turgul üstlenirken, senaryosunu da kendisi yazmıştır. Filmin başrolünde Şener Şen ve İsmail Hacıoğlu gibi ünlü oyuncular bulunmaktadır. Eşkıya, intikam, dostluk ve kaybedilen değerler temasını işlerken; izleyicilere Türk kültürünün yoğun bir yansımasını sunar. Özellikle Şener Şen'in performansı, film tarihine geçecek kadar dikkat çekicidir. Bu film, Türk sinemasının altın çağlarından birini temsil ederken, yıllar geçtikçe izleyici üzerinde etkileyici bir etki bırakmayı sürdürmektedir.
Eşkıya, Türk sinemasının efsanevi oyuncularından Şener Şen'in muhteşem performansı ile dikkat çeker. Şener Şen, filmdeki Baron karakterini canlandırarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunar. Onun yanında usta oyuncu İsmail Hacıoğlu, genç yaşındaki yeteneği ile dikkat çeker. Filmdeki diğer önemli karakterleri ise Çetin Tekindor ve Selen Uçer gibi isimler canlandırmaktadır. Her bir oyuncu, karakterlerinin derinliğini başarılı bir şekilde yansıtarak filmi güçlendirir ve hikayenin inandırıcılığını artırır. Eşkıya, güçlü karakterleri ve etkileyici oyunculukları ile izleyiciye katarsis yaşatır.
Eşkıya'nın ana fikri, geçmişle yüzleşmenin ve kaybettiğimiz değerleri yeniden bulmanın önemidir. Film, bireyin yaşamındaki kayıpların ve ilişkilerin ne denli derin izler bıraktığını ortaya koyar. Baron'un serüveni, izleyicileri dostluk, sadakat ve intikam gibi temalar üzerinde düşündürürken, insanın kendini bulma yolunda yaşadığı içsel çatışmaları gözler önüne serer. Ayrıca, filmdeki karakterlerin içsel yolculukları, insan doğasının karmaşıklığını ve toplumsal değişimleri simgeler. Eşkıya, izleyicilere yalnızca bir aksiyon hikayesi sunmakla kalmaz, aynı zamanda hayatın anlamını sorgulatan derin bir anlatım içerisinde yoğun duygusal anlar yaşatır.
Eşkıya, güçlü sinematografik öğeleri ile öne çıkar. Film, doğal ışık kullanımı ve gerçekçi mekan seçimleri ile dikkat çekerken; İstanbul’un sokakları etkileyici bir şekilde kullanılmıştır. Yönetmen Yavuz Turgul, filmdeki duygusal anları ve karakter derinliklerini yakalamak için ustaca çekim teknikleri kullanmaktadır. Bunun yanı sıra, filmdeki müzikler de atmosferi güçlendiren unsurlar arasında yer alır. Dramın yoğun bir şekilde hissedildiği sahnelerdeki kamera açıları, izleyiciyi adeta karakterlerle empati kurmaya yönlendirir.